Özlem SARSIN
Düzenlenen basın toplantısında sadece Karşıyaka’da 14 bin futbol sahası büyüklüğünde orman alanının yandığına dikkat çeken Tugay, yine Karşıyaka’da yangının yerleşim yerlerine sıçraması sonucunda 20 ev ve 45 işyerinin hasar gördüğünü belirtti.
Bölgenin çok sayıda yangına maruz kaldığını, adeta yangında rekorlar kırdığını söyleyen Tugay, “4 gün içinde 20 orman yangını yaşandı. İZBB olarak 1577 personelimiz ve 324 yangın söndürme aracımız ile müdahele ettik. 10 ilden de 41 araç ve 113 itfaiye personeli geldi” dedi.
Yaşanan kuraklık ve iklim koşullarının yangınların kolay çıkması ve yayılmasına neden olduğuna değinen Tugay, etkin bir afet ve yangın yönetimi için mutlaka yerel yönetimlere geniş yetkiler verilmesi gerektiğine dikkat çekti. Tugay bu konuda şunları söyledi, “Dünyanın gelişmiş ülkelerinde afetler yerel yönetimler eliyle yerinde yönetilerek gerçekleşiyor.
Yerel yönetimlerin kaynaklarını güçlendirmeye afet müdahale ve mücadele kapasitelerini kuvvetlendirmeye ihtiyacımız var. Merkezi yönetimin yerel yönetim ile işbirliği ve koordinasyonu ile daha az zararla afetleri atlatabiliriz. Ankara’dan talimatla bu iş yönetilemez. İzmir’de sorumluluk alanlarımızda elimizdeki tüm imkânları kullandık. 19 Ağustos’ta yeni bir itfaiye eri alımı için bakanlığa başvuru yaptık.”
“Yanan orman alanlarının kendini yenilemesi çok zor”
Yangınlarda birçok vatandaşın mağdur olduğunu, evleri ağır ve orta hasar gören mağdurlara 50 bin TL nakit ve alışveriş kartı yardımı yapmaya başladıklarını söyleyen Tugay, aynı şekilde işyerleri yanan vatandaşlara da destek olacaklarını belirtti.
Tespitler devam ettikçe yardımların devam edeceğini ifade eden Tugay, hükümetin mağdur olan vatandaşlara yeni ev yapacağı açıklamalarından da memnun olduklarını vurguladı. Mağdur olan vatandaşlara da yer ve yem temini yapacaklarını söyleyen Tugay, “Tarımsal hizmetler daire başkanlığımız ile beraber tespitleri yaptık. Büyük ve küçükbaş hayvanlarını, arı kovanlarını, ahırlarını, zeytinlik alanlarını, traktörlerini kaybeden çiftçilerimiz var.
Yer yardımı ve yem teminlerine başladık. Sulama tesisatları yanan vatandaşlarımıza da 5’er tonluk su deposu dağıtmaya başladık. Hayvanlarını ve kovanlarını kaybeden vatandaşlarımıza da yardımda bulunacağız. Yanan ağaçlık alanlar için de bilim kurulumuz ile çalışma başlattık. Kök bakımları, sulamaları, özel gübre takviyeleri ile kurtarabileceğimiz kadar ağacı kurtarmak istiyoruz.”
“Mevzuat belediyelerin uçak almasına izin vermiyor”
Orman yangınlarından karadan ve havadan müdahalenin önemine de değinen Tugay, mevzuat gereği belediyelerin şu an yangın söndürme uçağı alamadığını açıkladı. Orman Bakanlığı ve diğer bakanlıklarla bir protokol yapılması gerektiğini söyleyen Tugay, “ Yangına havadan müdahalenin yetersiz olduğunu gözlemlediğimizi ve vatandaşlarımızın bu bilinçte olması ve talebi üzerine yangın söndürme uçak alımı gündeme geldi. İtfaiyelerimizin ormanlık alana müdahale etmesi bile Orman Müdürlüğü iznine tabi iken hava müdahalesine izin verilmesi gerçekten zor görünüyor. Afetlere ve yangınlara müdahalelerin bölgede adeta 24 saat nöbet bekleyen yerel yönetimlere yetki verilmesini savunuyoruz. Afetlere bu şekilde daha doğru müdahale yapılabilir. Biz bu sorumluluğu almaya hazırız” dedi.
